Viyana’dan önce yeni bir maceraya atıldık ve bu kez Şarm El-Şeyh’e geldik! Burası hem egzotik hem de sıcacık bir tatil destinasyonu. Yolculuğumuzdan otel deneyimimize, yemeklerden Kızıldeniz’de yüzmeye kadar ilk günümüzde yaşadıklarımızı paylaşmak istiyoruz.
Uçuş ve Havalimanı Deneyimi
Şarm El-Şeyh’e ulaşmak için önce İzmir’den 21:35’te İstanbul’a uçtuk. Buradan aktarmalı olarak 12:35’te Şarm El-Şeyh’e geçecektik ancak uçuşumuzun biraz gecikmesi nedeniyle şehre planlanandan biraz daha geç vardık.
Havalimanına indiğimizde, geçici vize formunu uçakta doldurmuştuk ama havalimanında dolduranlar da vardı. Pasaport kontrolünden geçtikten sonra yerel bir internet hattı almak için operatörleri inceledik. Önceden izlediğimiz videolardan Orange’in fiyat-performans açısından en iyisi olduğunu öğrendiğimiz için onu tercih ettik. 30 GB internet paketini bir aylık 7 dolara aldık, oldukça uygun bir fiyattı.
İnternet işini hallettikten sonra döviz bozdurmak için havalimanındaki Exchange Office’e uğradık. Para birimine alışmak biraz zaman aldı çünkü gerçekten çok farklı görünüyorlardı.
Otele Ulaşım ve İlk İzlenimler
Taksi konusunda fazla uğraşmamak için bir uygulama kullandık. B-King uygulamasıyla havalimanından otele 7.20 Euro (yaklaşık 270 TL) karşılığında geldik. Normal taksilerle pazarlık yapma zorunluluğu olmadan sabit fiyatlı bir yolculuk yaptığımız için çok rahat ettik.
Konaklamamız Rixos Beach Resort’taydı. Her şey dahil, 5 yıldızlı bir otel ve en büyük tercih sebebimiz resiflere çok yakın olmasıydı. Şnorkelle dalış yaparak resifleri keşfetmeyi çok istiyorduk. Umarız beklentilerimizi karşılar!
Şarm El-Şeyh’e adım attığımızda, tam anlamıyla bir Ortadoğu ülkesi atmosferiyle karşılaştık. İnsanları, havası, sokakları her şeyiyle oldukça farklıydı. Umarız burada kaldığımız süre boyunca daha fazla güzellik keşfederiz.
Otel Odası ve İlk Gece
Otel odamıza geldiğimizde güzel bir sürprizle karşılaştık. Standart oda rezervasyonu yaptırmıştık ama bize deluxe oda verdiler! Deluxe odalar biraz daha geniş olduğu için ekstra konforlu oldu. Çoğu odanın havuz manzaralı olduğunu biliyorduk, bizim odamız da öyleydi.
Gece saat 05:00 gibi otele ulaştığımız için hemen yatmaya karar verdik. Sabah güne dinç başlamak için biraz dinlenmemiz gerekiyordu.
İlk Gün: Oteli Keşfetme ve Öğle Yemeği
Sabah 06:00’da yattığımız için uyandığımızda saat 12:00 olmuştu ve kahvaltıyı kaçırmış olduk. O yüzden doğrudan öğle yemeğine yöneldik. Otel gerçekten çok büyük olduğu için yemek alanını bulmak bile biraz zaman aldı. Bize bir harita verdiler ama gece geç saatte geldiğimiz için fazla inceleyememiştik. Navigasyon yardımıyla öğle yemeği bölümünü bulduk.
Öğle yemeğinde birçok farklı seçenek vardı.
- Makarna gerçekten harikaydı, çok lezzetliydi.
- Erkan et yemeklerini denedi ve özellikle dana etini çok beğendi. Yanında patates aldı, gerçekten çok güzel görünüyordu.
- Salatalar ve mezeler fena değildi, Türkiye’dekilerden biraz farklıydı ama yine de lezzetliydi.
- Tatlılar çok şık görünüyordu ama benim denediğim tatlı biraz “düğün pastası” havasındaydı. Belki yarın farklı bir tatlı denerim.
- Espresso içtim ve şaşırtıcı derecede iyiydi! Türkiye’de içtiğim birçok espressoya kıyasla çok daha yumuşak ve lezzetliydi.
- Bira ve yerel şaraplar da vardı. Biz birayı denedik, gayet güzeldi.
Öğle yemeğini yedikten sonra havlu kartlarımızı aldık ve plaja nasıl gideceğimizi öğrenmek için resepsiyona gittik. Otel çok büyük olduğu için plaja yürüyerek mi gideceğimizi ya da servis mi kullanacağımızı anlamaya çalışıyorduk. Plaj biraz uzaktaydı ama servis imkanı vardı.
Kızıldeniz ve Resif Keşfi
Ben havuzları çok sevmesem de, Kızıldeniz’in ünlü resiflerini görmek için sabırsızlanıyorduk. Otelin deniz kısmında yüzer bir platform olduğunu ve resiflerin çok yakın olduğunu biliyorduk. Yani şnorkelle daldığımız anda rengarenk balıklarla buluşabilecektik!
Güneş gerçekten çok sıcaktı. İzmir’de de yaz boyunca 38-40 derecelere varan sıcaklıklar yaşadık ama burası biraz daha nemli olduğu için sıcak daha da hissediliyordu. İç mekanlarda ise klimalar aşırı soğuktu, özellikle takside çok üşüdüm.
Plaja ulaşmadan önce otelin küçük alışveriş bölgesini ve tiyatro alanını keşfettik. Hediyelik eşya satan dükkanlar, masaj salonu, kuaför ve küçük butikler vardı. Masaj yaptırmayı düşündük ama dönüşe yakın bir tarihte yapmak daha mantıklı olacağına karar verdik.
Plaja Vardık: Muhteşem Manzara!
Plaja ulaştığımızda gerçekten nefes kesici bir manzara ile karşılaştık.
- Deniz havuz gibi duruyordu, çok berraktı.
- Yüzer platformun uç kısmından denize girdiğinizde doğrudan resiflerin içine düşüyordunuz!
- İnanılmaz renkli balıklar vardı, bazıları gerçekten çok büyük ve farklı türlerdeydi.
- Deniz inanılmaz sıcaktı ve suyun içi tamamen berraktı.
Şnorkel ve paletlerimizi yanımıza aldık ve hayatımızda ilk defa böylesine zengin bir sualtı dünyasına tanık olduk.Gerçekten belgesellerde gördüğümüz gibi bir ortam vardı.
İlk Günün Özeti: Şarm El-Şeyh Harika Bir Başlangıç!
İlk günümüzü bolca keşif yaparak geçirdik. Otel büyük ve lüks, yemekler beklediğimizden daha iyiydi ve en önemlisi Kızıldeniz muhteşemdi!
Önümüzdeki günlerde daha fazla dalış yapacağız, belki safari turuna katılacağız ve Şarm El-Şeyh’in gece hayatını keşfedeceğiz. Tatilin geri kalanını da merakla bekliyoruz!